top of page
  • Yazarın fotoğrafıinPharma Dergi

Vitaminler: A Vitamini



İnsan vücudunun düzenli çalışabilmesi için bazı besin gruplarına ihtiyacı vardır. Karbonhidratlar, yağlar ve proteinler genelde insanlar tarafından daha çok bilinen besin gruplarıdır. Fakat insan vücudu bunların yanı sıra vitamin ve mineral gruplarına da ihtiyaç duymaktadır. Kişi, bu grupların kandaki düzeylerini düzenli olarak takip etmeli ve eksiklik-fazlalık durumlarında yapılması gerekenleri öğrenerek uygulamalıdır.


inPharma Dergi Ekibi olarak insan sağlığı için elzem bir konu olan “vitaminler” konusunu detaylı bir şekilde araştırmaya kadar verdik. Tüm vitamin çeşitlerini araştırıp hem bizlerin hem de okuyucularımızın bilgilerini tazelemek ve genişletmek istedik. Bu amaç doğrultusunda vitamin türleri hakkında hazırladığımız yazılarımızı belirli periyotlarla bir seri olarak sizinle paylaşmaya başlıyoruz. Sizlerin de serimizi keyifle takip edeceğinizi umuyoruz.


Vitamin Nedir?


Vitaminler; vücut için gerekli ve miktarları karbonhidrat, yağ, protein yapı taşlarına oranla oldukça küçük olan organik bileşiklerdir. Bazı vitaminler insan vücudu tarafından sentezlenebilirken çoğu vitamin grubu besinlerle dışarıdan alınmak zorundadır. Örneğin D vitamini güneş ışığı yardımıyla vücut tarafından sentezlenirken A ve C vitaminlerini hazır veya provitamin olarak dışarıdan almak zorundayız.


Karbonhidrat, yağ ve proteinler gibi vücuda enerji sağlayamıyor olsalar da vitaminler, sistemlerde gerçekleşen olaylar için gereklidir. Enzimler, insan vücudunda gerçekleşen kimyasal reaksiyonlar için katalizör olarak görev alan maddelerdir. Katalizör olarak bu kimyasal reaksiyonların gerçekleşme hızını arttırırlar. Bazı enzim çeşitleri, vücutta görevini yerine getirebilmek için kofaktör gruplarına ihtiyaç duyarlar. Kofaktörleri enzimler için yardımcı olarak düşünebiliriz. Kofaktörler vitamin veya mineral olabilir. Sonuç olarak şunu diyebiliriz ki; hayati olan kimyasal reaksiyonların gerçekleşmesi için vitaminlerin her çeşidi çok önemlidir.



Vitaminler vücutta çözünürlüklerine göre iki gruba ayrılır: suda ve yağda çözünen vitaminler. B ve C vitaminleri suda çözünürken A, D, E ve K vitaminleri yağda çözünür. Suda çözünen vitaminler vücutta depolanmaz ve atılırlar. Bu sebeple her gün düzenli olarak tüketilmelidirler. Fakat yağda çözünen vitaminler, vücutta yağ dokularında depolanabilir.


Her A Vitamini Aynı Mıdır?


Bu yazımızda vitamin A’yı ele alacağız. A vitamini yağda çözünen bir vitamindir. Vücutta adipoz doku (yağ doku) ve karaciğerde depolanır. Vitamin A, belirli oranlarda dışarıdan hazır alınırken belirli oranlarda da dışarıdan provitamin yani ön form olarak alınır ve vücutta aktif formuna dönüştürülür. Hayvansal kaynaklı besinlerden hazır olarak depo formlarda alınırken genellikle bitkisel kaynaklı besinlerden provitamin olarak alınır. Retinoid ve karotenoid olmak üzere iki ayrı A vitamini formu vardır. Retinoidler; retinol, retinal, retinoik asit ve hidroretinoldür. Genellikle memeli hayvanlar aracılığıyla alınır ve tuzlu su balıklarında da yüksek oranlarda bulunur. Retinol, retinal ve retinoik asit A vitamininin aktif formlarıdır. Retinol bu vitaminin alkol, retinal aldehit, retinoik asit ise asit halidir. Retinol, diğer formlara adipoz dokuda dönüştürülür. Ayrıca retinil ester, retinolün ester formudur. Hepatik hücrelerde (karaciğer hücreleri) retinol ve retinil ester formlarının birbirine dönüşümü gerçekleştirilir. Retinoidler teratojenik özellik gösterir. Gebelerde kullanımı kontrendikedir. “Eğer kişi retinoid tedavisi almışsa tedaviden yaklaşık iki yıl sonra gebe kalması tavsiye edilir.” (Keser ve Ark., 2023)


Retinol Molekül Yapısı

Diğer vitamin A grubu karotenoidlerdir. Karotenoidler bitkilerde bulunur. Provitamin A grubu maddelerdir. Karotenoidler; bitkilerde kırmızı, sarı, turuncu renk pigmentleri olarak işlev görür. Domates, havuç gibi sebzelerde renk için gereklidir. Yeşil yapraklı sebzelerde bol miktarda bulunur. Bunlardan en önemlisi beta-karotendir ve özellikle havuçta bulunur. Vücuda alınan karotenoidler bir provitamin olarak ince bağırsak mukoza hücreleri ve karaciğer hücreleri tarafından retinil estere ve dolaylı olarak retinole dönüştürülür.


A Vitamini Metabolizması

A Vitamininin Faydaları


Özellikle görme duyusu için önemli olan A vitamini, epitel dokunun da sağlığını koruması için gereklidir. Eksikliğinde gece körlüğü hastalığı oluşabilir. Gece körlüğü (niktalopi), gece vakti gibi ışığın yetersiz olduğu ortamlarda görme duyusunun azalması veya yok olması ile karakterize bir hastalıktır.


Farklı çalışmalarla A vitaminin antioksidan özelliğine bakılarak hücre DNA ve RNA molekülleri üzerinde etkisi araştırılmıştır. Bu çalışma E ve C vitaminleri üzerinde de yapılmıştır. Bunun sonucunda vitamin A, C ve E’nin antioksidan özelliklerinin bulunduğu kanısına ulaşılmıştır.


Antioksidan maddeler, hücrelerin yaşlanmasını önleyici maddelerdir. Radyoaktif oksijen türleri hücrelerin genel işlevleri sonucu oluşur ve birikir. DNA, RNA, protein ve lipitlerde birikim yaparak bu moleküllerin yapısını bozar ve kanser riski oluşturur. Antioksidan maddeler ise birikimin bu moleküllerde değil kendilerinde oluşmasını sağlayarak hücre yaşlanmasının ve kanser gibi hastalıkların önüne geçer. “Karotenoidler, antioksidan özelliktedir ve yaşlanmaya sebep olan serbest radikallerin hücre üzerindeki olumsuz etkisinin önüne geçerler. Bu serbest radikallerin artışı kolestaz ve elastazların salınımına sebep olup deri yaşlanmasını hızlandırır.” (Keser ve Ark.,2023)


Retinol serum haricen olarak cilt bakım ürünleri arasından yer almaya başlamıştır. Ölü hücre ve sebum birikimini önleyerek yaşlanmanın önüne geçebilmek gibi görevleri vardır. Ayrıca “A vitamini spesifik gen transkripsiyonuna etki ederek hücre bölünmesi, farklılaşması ve fetal gelişimde etkili olur. Göz, deri, solunum, genitoüriner sistem, gastrointestinal sistem mukoza hücrelerinin ve bağışıklık yanıt hücrelerinin oluşumunu ve farklılaşmasını etkiler. A vitamini bağışıklık sisteminin yapı taşlarından biri olduğundan enfeksiyon önleyici vitamin olarak da isimlendirilir. Mikroorganizmaların karşılaştığı ilk engel deri ve mukoza hücreleridir. A vitamini eksikliğinde deride keratinizasyon meydana gelir, tüm mukoza yüzeylerindeki mukus sekresyonu bozulur. Bu sebeple deri ve mukoza enfeksiyonlarla savaşamaz, enfeksiyon gelişme riski artar.” (Keser ve Ark.,2023)


Gece Körlüğü

Aynı zamanda A vitamini eksikliğinde gece körlüğü, kalıcı retina hastalığı olan kseroftalmi, büyüme-gelişmede, gen transkripsiyonunda ve dolayısıyla replikasyonda sorunlar, hücre dejenerasyonları, deri-göz kuruluğu görülebilir.

Günlük A vitamini ihtiyacı kadınlarda 490 mikrogram ve erkeklerde 570 mikrogramdır. A vitamini kan düzeyi normal değerleri litrede 0,52-2.09 mikromol olmalıdır. Eksikliğin önüne geçebilmek için düzenli olarak takip edilmeli ve A vitamince zengin besinler tüketilmelidir. Ayrıca vitamin takviyeleri de kullanılabilir. Takviyelerin doktor kontrolünde kullanılması önerilir.


A Vitamini Toksikasyonu


A vitamini eksikliği tedavileri sonucu fazlalık durumları da olabilir. A vitamini zehirlenmeleri karaciğer hastalığı olanlarda görülebilir. Karaciğer yetmezliği olan kişiler gibi alkol kullanımı yüksek kişilerin de karaciğer fonksiyonları zarar gördüğünden bu vitaminin metabolizması bozulabilir. Ayrıca yaşlı bireylerde de bu sorunlar görülebilir. “Kan serumunun A vitamini düzeyi daima çok yüksektir. Aynı zamanda serum fosfatının aktivitesi de artmıştır. Kandaki karoten miktarının artması ve deride sarı renk pigmentlerin toplanmasından deride sarı hatta portakal renginde renklenmeler görülür. Buna ksantozis, yalancı sarılık adı verilir. Bu pigmentasyon sklera hariç olmak üzere bütün vücut kısımlarına yayılır.” (Güneyli, 1976)


A vitaminiyle zehirlenmenin diğer belirtileri şunlardır: iştahsızlık, kilo kaybı, uyarılma kabiliyetinin artması, kemiklerde bazı lezyonlar, ağız burun kenarlarında çatlaklar, kılların kabalaşması ve dökülmeye başlaması, extremitelerde ağrılar ve periost kalınlaşmaları. “A vitamini zehirlenmesinden, fazla dozda A vitamini almamak veya karotenoid maddelerce zengin yiyecekleri fazla miktarda tüketmekten sakınmakla korunulabilir. A vitamini ve karotenoid maddelerin vücuda girmesi durdurulabilirse zehirlenme derhal kaybolur.” (Güneyli, 1976)


Sonuç olarak A vitamini başta olmak üzere tüm vitamin çeşitleri insan sağlığı için oldukça önemlidir ve diyetle alımı sağlanmalıdır. Kan düzeyleri takip edilmeli, eksikliğinde ve fazlalığında gerekli tedaviler uygulanmalıdır.


Hazırlayan: Münüse Hilal Kahraman


KAYNAKÇA


Çivi, S., & Akman, M. (1987). A Vitamini Eksikliği ve Korunma. Beslenme ve Diyet Dergisi, 16(1), 93-100.


Didier, A. J., Stiene, J., Fang, L., Watkins, D., Dworkin, L. D., & Creeden, J. F. (2023). Antioxidant and Anti-Tumor Effects of Dietary Vitamins A, C, and E. Antioxidants, 12(3), 632.


Güneyli, U. (1976). Vitamin A: Tanımı Etkinliği ve Gereksinme. Beslenme ve Diyet Dergisi, 5(1), 55-66.


KESER, H., BAÇAYUĞUL, E. T., & HAMAMCIOĞLU, A. C. (2023). BÖLÜM 7. Sağlık Bilimlerinde Uluslararası Araştırma, 109.


Ma, H., Qiao, Z., Li, N., Zhao, Y., & Zhang, S. (2021). The relationship between changes in vitamin A, vitamin E, and oxidative stress levels, and pregnancy outcomes in patients with gestational diabetes mellitus. Annals of palliative medicine, 10(6), 6630636-6636636.


Son Yazılar

Hepsini Gör

Commentaires


bottom of page