top of page
Yazarın fotoğrafıinPharma Dergi

Soya Lesitini mi Ayçiçek Lesitini mi?

Markete gittiğinizde paketli gıdaların içindekiler kısmını okuyor musunuz? Cevabınız evet ise bu yazımızda işin ayrıntısına ineceksiniz, hayır ise yeni bir alışkanlık edineceksiniz.


Lesitin (fosfatidilkolin), ökaryotik hücrelerin hücre zarında çok bulunan fosfolipitlerden biridir. Hücre zarına esneklik kazandırır. Dolayısıyla vücut için gerekli bir yağdır. Ticari alanda ise lesitin, gıda ve ilaçların içindeki maddelerin homojen fazda karışmasını sağlamak için kullanılır. Çikolatalar, şekerlemeler, süt tozları, protein içecekleri, hazır çorbalar, soslar... Kısacası pakete giren çoğu gıdada bulunur. Emülgatör görevi gören lesitin genelde soya ya da ayçiçekten elde edilir. Peki yararları ve zararları nelerdir? Hangi lesitin daha güvenli?





Soya Lesitini


Takviye olarak uygun dozda alındığında çokça faydası bulunur. Kolesterolü düşürerek kalp ve damar sağlığını korur, yağların sindirimini kolaylaştırır, beyin fonksiyonlarını güçlendirir, bağışıklığı artırır, menopoz belirtilerini hafifletir. Menopoz belirtilerini hafifletme özelliği, soyanın fitoöstrojen olan izoflavonları içermesinden kaynaklanır. Faydalarının yanında bilinmesi gereken önemli bir konu ise bu lesitinin genelde GDO’lu soya fasulyelerinden elde edilmesidir. 2012 yılında Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker: “Dünyada üretilen soyanın tamamı GDO’ludur. ” açıklamasını yapmıştır. Tüketici Hakları Derneği Başkanı Turhan Çakar ise “Türkiye’de kullanılan soyalı ürünlerin %90’ından fazlasının GDO’lu olma ihtimali çok yüksek.” demiştir.

Genetik değişimlerin amacı besin miktarını artırmak ve herbisitlerin oluşturduğu zararları azaltmaktır. Bunun yanında GDO’dan dolayı alerjik ve toksik etkiler, antibiyotik direnci, besin değerlerinde değişmeler görülebilmektedir. Maalesef bu konudaki araştırmaların henüz yeterli olmadığını belirtmek gerekir. Yine de risk almamak için AB, Avrupa’daki lesitin üreticilerine “kimlik muhafaza” (IP) olarak bilinen bir etiketleme sistemini kullanmalarını şart koşuyor. Türkiye’de ise bu durum, üreticinin inisiyatifine bırakılıyor. GDO riski ile birlikte ekstre işlemi sırasında heksan, aseton gibi kimyasal maddeler kullanılması ve soya lesitininin az da olsa soya proteini içermesi başka riskler oluşturuyor.


Ayçiçek Lesitini


Faydaları neredeyse soya lesitininin faydaları ile aynıdır. Kolesterolü düşürür, yağların sindirimini kolaylaştırarak karaciğeri korur, beyin fonksiyonlarını güçlendirir, bağışıklığı artırır, cilt sağlığını destekler ve artrit riskini azaltır. Takviye olarak kullanılabilir. Ayrıca GDO ve alerjik reaksiyon riski taşımaz. Ekstresi ise kimyasallar kullanılmadan soğuk pres yöntemi ile gerçekleştirilir.


Her iki lesitin çeşidinin de alındığı miktar önemlidir. Soya lesitini gereğinden fazla alındığında diyare, mide bulantısı, karın ağrısı; ayçiçek lesitini fazla alındığında ise tükürük artışı, iştah bozukluğu, diyare, karın ağrısı görülebilir.


Sonuç olarak lesitinler için tamamen yararlı ya da zararlı demek doğru değildir. Ama GDO’dan olabildiğince uzak durmak istiyorsanız paketli gıdalarda ‘‘GDO’suz’’ ibaresini arayabilirsiniz. Belirtilmemişse ayçiçek lesitini kullanılan ürünler, soya lesitini kullanılanlardan daha güvenli birer alternatif olacaktır.


Hazırlayan: Serra Koç


Kaynakça:




Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page