top of page
  • Yazarın fotoğrafıinPharma Dergi

Fitoöstrojenlerin Hayatımızdaki Yeri

Östrojenler steroit yapılı hormonlardır. Majör östrojenler östradiol (17β-östradiol, E2), östron (E1) ve östrioldür (E3). Östriol ve östron, östradiol ile karşılaştırıldığında daha az östrojenik aktiviteye sahiptir. Östrojenler dişilerin sekonder cinsiyet karakterlerinin gelişimini sağlarlar. Uterus, uterus tüpleri ve vajina gelişimini uyarırlar. Östrojen, progesteron ile birlikte düzenli menstrual siklusu sağlar. Östrojenlerin önemli metabolik ve kardiyovasküler etkileri vardır, kemik rezorpsiyon hızını azaltırlar.




Östrojen hormonlar, kolesterolden başlanarak sentezlenir. Östrojenler kadınlarda overlerde, hamilelikte plasentada; erkeklerde testislerde ve her iki cinsiyette adrenal korteks ile yağ dokusunda sentezlenir. Yetişkin kadınlarda yaşamın üreme döneminde ana östrojen kaynağı, östradiol salgılayan yumurtalık folikülüdür. Menopozdan sonra endojen östrojenin büyük bir kısmı, adrenal korteks tarafından salgılanan androstenedionun periferik dokularda östrona dönüştürülmesiyle üretilir.





Östrojen hormonlar,


Kadınlarda:

  • Hormon yetersizliği veya düzensiz salgılanmasından kaynaklanan hastalıklarda,

  • Doğrudan veya androjenlerle birlikte menopozda,

  • Androjenlerle birlikte laktasyon bastırıcı olarak doğum sonrası ağrılı meme şişmelerinde,

  • Progestanlarla birlikte rahim kanamalarında,

  • Menstrual bozukluklarda ve tekrarlayan düşüklerde,

  • Post-menopozal meme kanserinde kullanılır.


Erkeklerde:

  • Prostat kanserinde kullanılır.


Fitoöstrojenler, bitkilerden elde edilen ve yapısal olarak 17β-östradiole benzeyen östrojen benzeri bileşiklerdir. Yapılan çalışmaların sonucunda; fitoöstrojenlerin menopozal semptomlar, kardiovasküler hastalıklar, osteoporoz ve çeşitli kanser türlerinde faydaları saptanmıştır.


Vücutta östrojen benzeri ve östrojen karşıtı aktiviteleri vardır. Agonist olarak endojen östrojenler gibi östrojenik etkiler gösterirler. Antagonist olarak östrojen reseptörlerini bloke ederler ya da yapısını değiştirirler böylece antiöstrojenik etki ortaya çıkar.


Fitoöstrojenlerin aktivitelerinin ortamda bulunan endojen östrojen düzeyi ile ilişkili olabileceği düşünülmektedir. Yüksek östrojenli ortamda (premenopoz gibi) antiöstrojenik etki gösterirken düşük östrojenli ortamda (postmenopoz gibi) östrojenik etki gösterebilecekleri düşünülmektedir.


Östrojenin alfa ve beta reseptörlerine bağlanabilirler. Kuvvetli beta reseptör agonisti ve zayıf alfa reseptör agonisti oldukları için östrojenik etkilerini kemik ve kardiyovasküler sistem gibi beta reseptörlerini içeren dokularda daha çok gösterirler.


Fitoöstrojenler FSA’ya (Food Standards Agency) göre flavonoid ve flavonoid olmayanlar şeklinde sınıflandırılır. Flavonoidler içinde izoflavonlar (genistein, daidzein, glisitin gibi), kumestanlar (kumestrol gibi), prenil flavonoidler (ksantohumol, 8-prenilnaringenin gibi) bulunur. Flavonoid olmayanların içinde ise lignanlar (sekoizolarisirezinol, larisirezinol, matairezinol gibi) bulunur. Lignanların, izoflavonların ve kumestanların önemli yapısal özelliği 17β-östradiol ve sentetik östrojen olan dietilstilbestrole benzemesidir. Yapıda bulunan fenolik grup östrojenin agonist ve antagonist özelliklerden sorumludur.




Fitoöstrojenlerin; östrojenik/antiöstrojenik, antioksidan, antiproliferatif, antikarsinojenik özellikleri olabildiği gösterilmiştir ve olumlu etkileri araştırılmaya devam edilmektedir. Bunların yanı sıra fitoöstrojenlerin meme kanseri ve üreme fonksiyonları üzerinde olumsuz etkileri olabilir.


Fitoöstrojen desteklerinin temel kullanım alanları: menstrual ve menopozal semptomları hafifletmek, kardiyovasküler hastalık ve osteoporoz gelişme riskini azaltmaktır.


Fitoöstrojenler; soya, şerbetçi otu , meyan kökü, kuru baklagiller, kiraz, çilek, sarımsak, havuç, patates, brokoli gibi sebze-meyvelerde ve kepekli tahıllarda bulunmaktadır. Fitoöstrojen kaynaklarının tüketildiği toplumlarda toksisite bildirilmemiştir. Diyetle alınan fitoöstrojenlerle toksik doza ulaşmayacağı düşünülmektedir.




Genellikle Glycine max, Linum usitatissimum, Cimicifuga racemosa, Trifolium pratense, Glycyrrhiza glabra, Humulus lupulus, Angelica sinensis türleri gibi fitoöstrojen taşıyan bitkiler ile hazırlanan preparatlar gıda desteği olarak kullanılmaktadır. Bu gıda desteklerinin kullanımının artması ile fitoöstrojenlerin yüksek dozda alınmalarına bağlı olarak zararlı etkiler görülebilmektedir.


Sonuç olarak, diyet yoluyla alınan fitoöstrojenlerin belirli dozlarda tüketimi fayda sağlayabilir ancak yüksek dozlarda tüketimi çeşitli zararlı etkilerinin ortaya çıkmasına neden olabilir. Özellikle menopoz döneminde olan kadınlarda östrojen seviyeleri düştüğü için fitoöstrojenler etkilidir. Fitoöstrojenleri kullanan kişinin metabolizması, hastalık durumu, yaşı gibi çeşitli etkenler göz önünde bulundurularak fitoöstrojenlerin dozu, kullanım şekli ve süresi kontrol altına alınmalıdır.


Hazırlayan: Selin Uysal


Kaynakça


Desmawati, D., & Sulastri, D. (2019). Phytoestrogens and Their Health Effect. Open access Macedonian journal of medical sciences, 7(3), 495–499


Sirotkin, A. V., & Harrath, A. H. (2014). Phytoestrogens and their effects. European journal of pharmacology, 741, 230–236


Antmen, Ş. E. & Ögenler, O. (2018). İnsan Sağlığında Fitoöstrojenlerin Önemi. Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Lokman Hekim Tıp Tarihi ve Folklorik Tıp Dergisi, 8 (3), 185-190. DOI: 10.31020/mutftd.412562


İnanç, N. & Tuna, Ş. (2005). Fitoöstrojenler ve Sağlıktaki Etkileri. Erciyes Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dergisi, 2 (2), 91-95


Büyüktuncer, Z. & Başaran, A. A. (2005). Fitoöstrojenler ve Sağlıklı Yaşamdaki Önemleri. Hacettepe University Journal of the Faculty of Pharmacy, (2), 79-94


Özer, Ö. & Konuklugil, B. (2007). Phytoestrogens And Theır Effects On Menopause. Journal of Faculty of Pharmacy of Ankara University, 36 (3), 199-222. DOI: 10.1501/Eczfak_0000000534


Akgün, H., Aytemir, M., Balkan, A., Bilgin, A.A., Çalış, Ü., Dalkara, S., Erol, D.D., Erdoğan, H., Ertan, M., Kelekçi, N., Özkanlı, F., Palaska, E., Saraç, S.,Şafak, C., Şimşek, R., Tozkoparan, B., (2019), Farmasötik ve Medisinal Kimya


Katzung, B.G., editör. (2021). Temel ve Klinik Farmakoloji Çeviri, Nobel Tıp Kitabevi, Ankara


Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page