top of page
  • Yazarın fotoğrafıinPharma Dergi

Bileninden Adli Eczacılık


 Bilimsel değişimler, ilerlemeler ile birlikte bilim ve teknolojinin tam da kesişiminde yer alan mesleğimiz nitelikli bir eczacılık hizmeti için birçok farklı çalışma sahası ve alt disiplinleriyle genişlemektedir. 

 

 Eczacılık mesleğinin çalışma alanlarından biri olan adli eczacılığın kapsamını, geleceğini ve tüm merak ettiklerimizi sizler için, adli eczacılığın yeni bir konu değil yeni bir kavram olduğunu her konuşmasında vurgulayan ve bu kavramı en ince ayrıntılarıyla bizlere anlatmaya çalışan, adli eczacılık alanında ilk akla gelen isimlerden Sn.Prof.Dr. Göknur Yalım Aktay’a sorduk. 



 1982 yılında Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesinden mezun olan Prof.Dr. Göknur Yalım Aktay, yüksek lisans ve doktorasını 1987-1993 yılları arasında Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı’nda tamamladı. 1994-1997 yılları arasında Pamukkale Üniversitesi Araştırma Hastanesinde başeczacı olarak 1998-2002 yılları arasında ise Ankara Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsünde uzman olarak görev yaptı. 2001 yılında doçent oldu, 2002 yılında İnönü Üniversitesi Eczacılık Fakültesine kurucu öğretim üyesi olarak atandı. 2006 yılında profesörlüğe atanan Aktay, 2008-2012 yılları arasında aynı fakültede dekan olarak görev yaptı. 2009’da Novartis Farmasötik ve Medisinal Kimya İlaç Tasarımı ve Geliştirme Araştırma Ödülleri yarışmasında ekip olarak birincilik ödülü, 2016 yılında Eczacılık Terminolojisine katkı alanında İlaç ve Eczacılık Terimleri Çalışma Grubu olarak ulusal Altın Havan ödülü kazandı. Adli eczacılık konusunu 2002 yılından bu yana eczacılık camiasına tanıtıp Adli Bilimciler Derneği ile birlikte sertifikalı eğitimler, seminer ve konferanslar ile atölye çalışmaları düzenledi. Adli Bilimciler Derneği çatısı altında yer alan adli eczacılık komisyonunu kurmuştur. TEB Eczacının Başvuru Rehberi ve Adli Eczacılık kitaplarının editörü ve halen Adli Bilimciler Derneği adlı eczacılık komisyonu başkanıdır.


  1.  Adli eczacılık nedir? Adli eczacılık alanını detaylı bilmeyen veya ilk kez duyanlara sizin bakış açınızla tanımlayabilir misiniz?

 Adli eczacılık tanımı kısaca “Eczacılığın hukuka uyarlanmış şekli” olarak tanımlanabilir. Türk Dil Kurumu İlaç ve Eczacılık Terimleri Sözlüğündeki tanımı ise “Eczacılık mesleği uygulamaları ile ilaç veya kozmetik üretimi ve tüketimi sırasında karşılaşılan adli sorunlarla ilgili bilim alanıdır.” 


 Adli eczacıların görev tanımı ve yaptıkları işler çok geniş kapsamlıdır. Bir adli bilim uzmanı ya da bir adli eczacı, hukuk bilgisine sahip olmak zorunda değildir. Adli eczacı; ilaç ve eczacılıkla ilgili bir konuda yaşanan bir mağduriyetin veya hukuka intikal etmiş bir sorunun çözümü için mesleki bilgisini bilimsel kanıtlar ile birlikte sunar. 


 Bu konudaki daha geniş bilgileri Adli Eczacılık Kitabı’nda (https://www.nobelkitabevi.com.tr/home/19226-adli-eczacilik-9786257679466.html) bulabilirsiniz. 


  1. Sizin adli eczacılığa yönelme süreciniz nasıl gelişti?

 Adli eczacılığa yönelmem, Ankara Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsünde uzman olarak çalışırken adli bilimler ile tanışmamla başladı. Adli bilimler alanında yurtiçi bazı etkinlikler başlamıştı. Literatür taramalarımda “forensic pharmacy” ve “forensic pharmacist” kavramlarıyla karşılaştım. Bu konudaki makalelerde eczacıların özellikle İngilterede 1960’lı yıllardan itibaren, ABD’de ise 1990’lı yıllardan itibaren uzmanlık alanlarının çeşitlendiğini ve içlerinde “adli eczacılık” alanının da olduğunu fark ettim. Başlangıçta sertifikalı eğitimler halinde başlayan süreçte, adli eczacılık (forensic pharmacy) lisans ve lisansüstü programlarda yer almasıyla, sahada uzmanlaşma ile devam ettiğini gösteren çalışmalar benim de bu konuyu başlangıçta seminerler, TEB Meslekiçi Eğitim programları, kongre ve sempozyumlarda anlatarak farkındalık yaratmamla ve önce “Adli Tıp ve Adli Bilimler” kitabında bölüm olarak yer alan konuyu editörlüğünü üstlendiğim “Adli Eczacılık” kitabımda genişleterek devam etti. 


Günümüzde, ülkemizde  de artık adli eczacılık yüksek lisans programları ve etkinlikleri   mevcuttur. 



  1. Adli eczacılar Türkiye’de ve yurt dışında nerelerde çalışabilirler?


 Adli eczacıların ya da bu alanda sertifika almış eczacıların Adli Tıp Kurumlarında (özellikle toksikoloji analiz laboratuvarlarında yönetici pozisyonunda, Adli Tıp Enstitülerinde eğitici ya da analiz yöntemleri kuran geliştiren araştırıcı, Sağlık Bakanlığı ve TİTCK’da eczane ve eczacılarla ilgili yasa ve mevzuat alanında danışman, TİTCK toksikoloji ve kozmetoloji birimlerinde, Adalet Bakanlığında (bilirkişi), AFAD (afet sürecinde kesintisiz ilaç ve eczacılık hizmetlerinin yasalara uygun şekilde yürütülmesi), cezaevlerinde mahkumlara yönelik farmasötik bakım sağlanması,  Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığının narkotik bürolarında uzman danışman ve eğitici, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığının analiz laboratuvarlarında uzman, Milli İstihbarat Teşkilatının narkotik bürolarında danışman, Türkiye Atom ve Enerji Kurumu (TAEK) analiz laboratuvarlarında uzman olarak görev alabilirler. 


  1. Adli eczacılığın bize uygun bir alan olup olmadığını nasıl anlarız? Bizden beklenen nitelikler nelerdir?

 

Eczacılık yapmak için aykırı bir durumunuz yoksa engel bir durum yoktur. İlgi ve merak duyuyor olmanız önemlidir. Aldığınız eğitimler ile adli eczacılıkla ilgili konularda ileri düzeyde bilgi ve deneyim kazanarak bir adli eczacının çalışabileceği kurum ve kuruluşlarda hizmet kalitesini artırabilirsiniz.  Etik ve bilimden ayrılmayan kişiler olmalısınız.  Herhangi bir konuda sizin danışmanlığınıza ihtiyaç duyulduğunda, duygusal verilerinizi değil bilimsel verileri kullanıp kanıt sunabilmeli ve etik davranmalısınız. Unutmayınız ki adalete giden yol bilim ve etikten geçer. 


  1. Adli eczacılık için nerelerde staj yapabiliriz? Üniversitede okurken bu alanda kendimizi nasıl geliştirebiliriz?

 

Üniversitede okurken adli eczacının çalışabildiği kurum ve kuruluşlarda staj yapmaya çaba göstermelisiniz. Bu konuda fakülte dekanlıkları kurum ve kuruluşlarla görüşerek staj anlaşmaları yapabilirler. 

 Adli eczacılık, birçok bilim dalı ve meslekle iş birliği içindedir. Farmakoloji, Toksikoloji, Biyokimya, Analitik Kimya, Organik Kimya, Meslek Deontolojisi, Farmasötik Teknoloji, Klinik Eczacılık, Farmakognozi gibi birçok alan ile birlikte çalışmak zorundayız. Çünkü ilaç kullanım hataları, etkileşimler, zehirlenmeler, analitik yöntemler, ölüm sonrası biyokimyasal değişimler, doz hataları, majistral hatalar, deontolojik ve etik sorunlar, hasta bilgilendirme ve reçeteleme hataları gibi konularda meslek bilim dallarımızdaki uzman hocaların bilgi ve deneyimine gereksinim vardır. Bu nedenle, bu bilim dallarındaki öğretim elemanları ile bu konuda bitirme ödevleri ve seminer konuları almanız ön hazırlık sağlar. 



 Ülkemizde biraz geriden gidiyor olmakla birlikte, toplumsal ihtiyaçlar gereği adli eczacılık da hızla bilim camiasında yerini alacak ve gelecekte eczacılıkta uzmanlık alanı olacağı inancındayım. 2002’de başlayan adli eczacılık seminerleri, zaman içinde meslek içi eğitimler, paneller, konferanslar, sertifikalı eğitimler ve lisansüstü eğitimler şeklinde gelişim göstererek ilerledi. Bir bilim alanının gelişim süreci dünyada da bu şekilde olmaktadır. Kısacası, adli eczacılık alanı, eczacının sahada mesleki bilgisini ve deneyimlerini daha etkili sunması için bir fırsattır. 


 İnsan, bu evrendeki en büyük değerdir. İnsanı üstün tutan, insanlığa hizmet eden her bilim dalı mutlaka toplumsal yaşam içinde yerini alarak evrimleşir. Güvenli bir toplum hem diğer bireylerden hem de otoriteden gelecek haksızlıklara karşı kişiye koruma alanı sağlayan, hukukun üstünlüğünü esas kabul eden bir anlayışın hâkim kılınmasını şart koşar. Öyleyse, adli bilimler ve elbette bu kavramın içinde yer alan adli eczacılık da güvenli ve sağlıklı bir toplumsal yaşam için önemli bir

uzmanlık alanı olacaktır. 


  1. Eczacılık öğrencilerine ve yeni mezun eczacılara kariyer/hayat tavsiyesi verecek olsanız ne dersiniz?


Bir meslekte yeni hizmet alanlarının açılması, siyasi ve hukuki açıdan meslek tanımının güncellenmesi, görev tanımlarının genişletilmesi, yeni meslek haklarının oluşturulması açısından da çok önemli bir süreçtir.


Mesleki gelişimle ilgili eğitim organizasyonlarının amacı, mevcut iş pratiğinin artırılması veya gelecekteki kariyerin planlanması ve geliştirilmesi için gereken bilgi ve becerinin öğrenilmesidir. Ayrıca, eğitim programları sonunda verilen katılım belgeleri bazı kurumlara iş başvurularında, kişinin tercih edilmesi için önemli bir unsur olabilmektedir. Bununla birlikte, günümüzde eğitim ve kongre katılım belgelerinin sağlayabileceği faydalar, bu tip etkinliklere yeterli katılımı sağlamaya ne yazık ki yetmemektedir. 


Teknolojinin hızının, düşünce hızına yaklaştığı yüzyılımızda toplum, eczacılardan aldığı hizmetlere daha hızlı hatta anında ulaşmayı talep etmektedir. Hastaların kan şekerlerini, tansiyonlarını anında izleyip değerlendirebilen akıllı lenslerden söz edildiği bir çağa giriyoruz. Eczacıların, bir gözlük yardımıyla ya da halolenslerle hastaların bilgilerine ve reçetelerine anında ulaşmalarına izin verilecek sistemlerin geliştirildiği bir dönemin başında, aslında tünelin ucundaki ışığın içindeyiz, belki de ışığın kendisiyiz aslında. 


Günümüz yaşam koşullarının geçmişe göre kolaylaşmasının yanı sıra eczacılık mesleğindeki değişim, dönüşüm ve seçeneklerdeki çeşitlilik, teknoloji kullanma becerileri, bilgiye daha hızlı ulaşabilme fırsatları genç kuşaklar için çok büyük bir şanstır aslında. Mesleki yolculuklarında yollarını kaybetseler de sahip oldukları bu şans, bilginin gücüyle özgüvene dönüşebilir, yeter ki bilimin gerçek yol gösterici olduğuna inansınlar. 


Yolun başındaki tüm meslektaşlarım için en güçlü kılavuz hayal güçleridir, bilgidir, başkalarının deneyimleridir ve elbette şanstır. Ancak şunu asla unutmayınız ki, şans sadece bilgi ve hayal gücü olan girişimci zihinlere uğrar. 


Hazırlayan: Selin Nakiboğlu

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page