Covid-19 salgınının ilk zamanlarından beri bilim insanları hastalığa karşı yeni ilaçlar bulmak ve çeşitli ilaçların koronavirüs üzerindeki etkilerini saptamak için çalışmalar yürütüyorlar. Covid-19 hastalığının henüz tam olarak bir tedavisi bulunmasa da aşıların ve bazı ilaçların bu hastalıkta işe yaradığı gözlemlenmektedir. Covid-19’un sebep olduğu ölüm oranlarını azaltma etkisi ilk keşfedilen ilaç olan deksametazonun yanı sıra hastaların üzerinde kullanılan favipiravir, remdesivir ve hidroksiklorokin gibi çeşitli ilaçlardan bazılarının istenen terapötik etkiyi göstermedikleri için kullanımları durdurulmuştur.
İlk olarak 1950’li yıllarda ortaya çıkan antipsikotikler; şizofreni, şizoaffektif bozukluk, bipolar bozukluk, psikotik depresyon gibi çeşitli rahatsızlıklarda kullanılan ilaçlardır. 1950-1970 yılları arası geliştirilenler tipik antipsikotikler, daha sonra geliştirilenler ise atipik antipsikotikler olarak adlandırılmaktadır. Her iki nesil antipsikotikler de beyindeki dopamin reseptörlerinin bloke edilmesini sağlasa da ikinci nesil antipsikotiklerin birinci nesil antipsikotiklerden farklı olarak serotonin reseptörleri üzerine de etki gösterme eğilimi bulunmaktadır.
İspanya Virgen del Rocio Üniversite Hastanesi Ruh Sağlığı Biriminde yürütülen çalışmalara göre antipsikotik ilaçların SARS-CoV-2'ye karşı koruyucu bir etkiye sahip olabileceği düşünülmektedir. Antipsikotik ilaçlar kullanan hastaların enfekte olma riskinin düştüğü ve hastalar enfekte olduklarında hastalığın seyrinin daha hafif geçtiği kanısına varılmıştır. Seville Hastanesi’nde, bu konuda yapılan ilk epidemiyolojik çalışma özelliğini taşıyan çalışmaya göre antipsikotik ilaçlar kullanan 698 hastanın Covid-19’a yakalanma oranlarının düşük olduğu ve antipsikotiklerin hastalığın ağırlaşmasını önlediği ortaya koyulmuştur.
Söz konusu çalışmaları yürüten bilim insanlarından Psikiyatrist Manuel Canal Rivero durumu şu sözlerle açıklamıştır: “Bunlar çeşitli risk faktörlerinin varlığına rağmen Covid-19’u ağır geçiren hastaları çok az sayıda gördüğümüz bir klinik gerçeği yansıtan çok ilginç bulgular. Bu gruptaki insanlarda tahmin edilenden daha az sayıda Covid-19 hastasıyla karşılaşıldı. Tanı koyulmuş bir enfeksiyonun gerçekleştiği durumlarda ise hastalığın gidişatının iyi huylu olduğunu ve hayatı tehdit eden bir klinik duruma ulaşmadığını gözlemledik. Bu veriler bir bütün olarak antipsikotiklerin koruyucu bir etkisi olduğuna işaret etmektedir.”
Yürütülen çalışmalar kapsamında aynı araştırma grubu, koronavirüs tarafından gen ekspresyonu değiştirilen birçok genin, antipsikotik kullanımında önemli ölçüde down-regülasyona uğradığını gözlemledi. Bu bulguya Covid-19 hastalarının ve 20 yıl önce Marqués de Valdecilla Üniversitesi Hastanesi'nde Benedicto Crespo-Facorro tarafından başlatılan PAFIP adlı bir program kapsamında antipsikotik tedavi gören hastaların gen ekspresyonu profilleri araştırılarak ulaşıldı.
Araştırmada görev alan Profesör Crespo-Facorro ise “Antipsikotiklerin Covid-19 enfeksiyonunun ciddiyetiyle ilişkili olan enflamatuvar ve immünolojik yolaklarla ilgili genlerin birçoğunun aktivasyonunu çarpıcı bir şekilde azalttığını ortaya koyduk.” sözlerine ek olarak “Bu keşif asıl olarak Covid-19 tedavisiyle alakasız klinik durumlarda endikasyonu olan ilaçların -ilaç repozisyonu için bu konuda daha fazla çalışma yapılması gerekse de- Covid-19 tedavisinde kullanılır hale gelmesinin hastalar için dikkat çekici bir tedavi kaynağı olduğunu göstermiştir.” sözleriyle söz konusu ilaçların Covid-19 tedavisinde nasıl rol alabileceğini açıklamıştır.
Hazırlayan: Alperen Kocabaş
Kaynak:
Brooks, M. (2021, April 15). Antipsychotics Protective Against COVID-19? Medscape: https://www.medscape.com/viewarticle/949354
EurekAlert. (2021, April 9). Antipsychotic drugs may have protective effect against COVID-19. EurekAlert: https://www.eurekalert.org/pub_releases/2021-04
Wikipedia. (2021, April 19). Antipsychotic. Wikipedia: https://en.wikipedia.org/wiki/Antipsychotic
Comments