top of page
  • Yazarın fotoğrafıinPharma Dergi

6 Eczacı 6 Soru


1) Fakültede aldığınız eğitimin ne kadarını meslek hayatınızda kullanıyorsunuz? Meslek hayatını ve eczacılık eğitimini karşılaştırdığınızda eğitim alanında nelerin değiştirilmesini önerirdiniz?


Ecz. Berk Yassıkaya: Fakültede aldığım eğitimi meslek hayatında hiç kullanmıyorum demek yanlış olur fakat fakültede aldığımız eğitim genel olarak teorik ve ilaç üretimine dair derslerden oluştuğu için bir serbest eczacı olarak bana %30-40 arasında yardımcı oluyor diyebilirim. Serbest eczanelerde fakültede alınan temel bilgilerin üzerine eczacının kendini geliştirmesi, değişen ve yenilenen ilaç kombinasyonları ile ilaç dışı ürünlerde yeni çıkan ürünleri takip etmesi ve araştırması şarttır. Bu bilgiler maalesef fakültede alınmıyor, ilaç ve kozmetik sanayi kendini sürekli yenilediği ve yenilemeye açık olduğu için okulda alınan temel bilgiler bu bakımdan yeterli olabilir fakat özellikle serbest eczacılık için fakültede alınan muhasebe ve finans dersleri biraz daha detaylandırılıp öğrencilerin bu konulara daha fazla hakim olması sağlanabilir.


Ecz. Semra Kılıçtutan: Hiç kullanmıyorum desem abes olur fakat fakültede verilen eğitimin serbest eczacılık sahası ile arasında çok ciddi fark olduğunu söylemeliyim. Verilen eğitim daha çok ezbere dayalı akademiye uygun. Örnek vermem gerekirse Farmakognozi derslerinde adeta bir bitki ansiklopedisine dönüşüyoruz. Bu ezber bilgiler yerine hastanın tedavisine yönelik pratik eğitimler iş hayatında daha çok gerekli. Bunun dışında işletme derslerinin mevzuatı bilen eczacılar tarafından anlatılması gerektiğini düşünüyorum.


Uzm. Ecz. Funda Figen Şirin Bal: Eczacılık; hakkı verilerek okunup stajlar tamamlanınca eczacıyı mükemmel donanıma sahipmiş özgüvenine sokuyor ve bu özgüven birçok bilgiyi almak için seni cesaretli kılıyor. Mesleki eğitimi ne kadar özümsemiş, çalışmış ve hakkını vermişseniz meslek hayatınız da size aynı değeri hediye ediyor. Otuz yıllık mesleki hayatımda klasik bilgilerle yeni bilgileri harmanlamayı hiç eksik etmedim. Yaşamımızdaki ve mesleki hayatımızdaki değişimler eskiden bu kadar hızlı değildi ama eczanede bizzat çalışmamla, yaşamda ortaya yeni çıkan ihtiyaçları ve her gün neyin değişeceğini, eczanemi nasıl değiştirmen gerektiğini hastalarımı takip ettikçe öğrendim. Örneğin en az 12-13 yıldır besin takviyeleri, spor destekleri, diyet, yara bakımı, medikal, kozmetik gruplarıyla; 5 yıldan beri de Aromaterapi ve Fitoterapi uygulamalarıyla hizmet vermekteyim. Eczaneye gelen stajyerlerim bu bölümlerin eğitimlerini okulda tam olarak almadıklarını söyleseler de stajlarını yaparken ürün kutularını ellerine aldıkça, içeriklerini okudukça biliyormuşuz güvenini tazeliyorlar. Her eczacının mesleki eğitim sürecinde Klinik Eczacılık, Farmasötik Teknoloji, Farmakoloji, Farmakognozi, Fitoterapi, Aromaterapi ve Kozmetoloji gibi branş projelerinde çalışarak, deneyim kazanıp akademik gelişimleri de birlikte yürütmelerini arzularım.

Ecz. Zafer Korkmaz: Fakültede aldığım eğitimin tabii ki tamamını değil ama yarısını kullanıyorum diyebilirim, özellikle majistral ilaç hazırlamada. Hastaya özel hazırlanan ilaçlarla tedavide daha etkili ve çabuk yanıt alınıyor. Majistral ilaç hazırlamaya yönelik derslere daha çok önem verilirse daha iyi olacağını düşünüyorum.


Ecz. Elif Erdem: Fakültede aldığımız eğitimin çok az bir kısmını eczanede kullanıyorum. Eczane eczacılığı yapmak fakültede bizlere verilen eğitimin dışında halka sağlık hizmeti vermek, bir işletmeyi yönetmek, insan ilişkilerini dengede tutmak, değişen ve gelişen güncel bilgileri (SUT, mevzuat, OTC ürün çeşitleri) takip etmeyi gerektiriyor. Eczane eczacılığı yapmayı planlayan öğrencilerin fakültelerde verilen Farmasötik Bakım, Klinik Eczacılık, Eczane İşletmeciliği derslerine önem vermeleri; fakültelerin de serbest eczacılık konusunda seçmeli ders vb. imkanlarla özellikle iletişim, halk sağlığı, SUT bilgisi, maliye gibi konularda öğrencileri desteklemeleri güzel olacaktır.


Ecz. Emine Ağca: Eczanedeki ilk yıllarımda fakültede öğrendiğim bilgilerden etkin olarak yararlanmaya çalışıyordum. Özellikle Farmakoloji ve Farmasötik Toksikoloji kitap ve defterlerimi karıştırırdım. Prospektüs okumada da yine Farmakoloji ve Fizyoloji bilgilerimden faydalanıyordum. Aslında eczacılık fakültesinde öğrendiklerinizin büyük bir kısmını eczanede birebir kullanamıyorsunuz ama öyle ki eczacılık eğitimini tamamladığınızda eczacılık ilminde yetkin ve eczanede karşılaşabileceğiniz tüm mesleki durum ve terimlere fakülteden aşina bir şekilde mezun oluyorsunuz. Fakültede edindiğim bilgiler, üzerlerine yenilerini eklerken bana “ışık” oldu diyebilirim. Eczacılık eğitiminde, özellikle eczane eczacılığı düşünen öğrenciler üzerinde insan psikolojisi ve iletişim ile ilgili derslere yoğunlaşılmalı. Çünkü işimiz birebir insanla.


2) Yardımcı eczacı/stajyer alırken dikkat ettiğiniz hususlar var mı?


Uzm. Ecz. Funda Figen Şirin Bal: İkinci eczacı ve yardımcı eczacı, benim eczanemde en az 10 yıldır çalıştığım bir sistem.10 yıldır ikinci eczacım Gizem’le çalışıyorum. Bizde stajını yaparken birbirimizi çok sevdiğimiz için yollarımızı birleştirmiştik. Bu arada iki ya da üç eczacı ile çalıştığım dönemler de oldu. Stajyerlerimden eczanemde çalışmak için kalmak isteyenler olduğunda hep kabul ettim. Stajyer seçimlerim ise oldukça basit. Siz eczanemize gelip staj yapmak isterseniz kontenjanımızın sınırıyla hoşgeldiniz diyorum.


Ecz. Elif Erdem: Eczanem 2. yılını yeni dolduracak, henüz yardımcı eczacı veya stajyer ile çalışmadım. Ama gelen staj başvurularında dikkat edeceğim nokta istekli olması olurdu.


Ecz. Semra Kılıçtutan: Mesleğin ciddiyetinin farkında olmasına dikkat ederim. Örneğin “Ben düzenli gelemeyeceğim. İmzaya ihtiyacım var.” derse kabul etmem. Yardımcı eczacı alırken de arz talep uyuşmazlığı olmaması benim için önemlidir. Diğer eczane personellerinden statü farkı olduğunu kabul ederek onu ilgilendiren her işi yapmasını beklerim. Yapması gereken işlerde çok seçici olursa olumlu değerlendirmem.


Ecz. Emine Ağca: Yeni bir yardımcı eczacı ya da stajyer eczacıyla çalışmaya başlarken, öncelikle talep eden eczacının mesleği öğrenmeye ne kadar hevesli olduğunu anlamaya çalışırım. Eğer stajyer ya da yardımcı eczacı bu işi öğrenmeye istekli ise daha başarılı oluyor ve eczaneye de katkıda bulunuyor. Bunun yanı sıra mimikleriyle ve jestleriyle iletişimini olumlu yönde destekleyen, gülen, mesleğe dair pozitif düşünceleri olan arkadaşları tercih ediyorum. Bunlar gibi çıkarımları, sorduğum birkaç soru ile yapmaya çalışıyorum. Zaten biz de ekibimle beraber çalışma konusunda kendisini stajı veya yardımcı eczacılığı boyunca destekliyoruz.


Ecz. Zafer Korkmaz: Yardımcı eczacılık/staj yapacak kişinin eczane eczacılığına ilgisi alakası olması, yaptığı işi benimseyerek yapması daha iyi olur.


Ecz. Berk Yassıkaya: Zamanında her öğrenci gibi bizler de zorunlu staj yaptık ve eczane bulmak için çok uğraştık. Bu sebeple zorunlu staj için eczaneme başvuran eczacı adaylarımızı geri çevirmem ve her durumda yardımcı olurum. Her eczacının da bu konuda aynı hassasiyeti göstermesini dilerim. Diğer taraftan devletin koyduğu belli ciro üzerine yardımcı veya ikinci eczacı alma konusunda pek bir fikrim yok. Çünkü henüz o cirolara gelemedim :).


3) Bir eczaneyi diğerlerinden farklı kılan şeyler nelerdir?


Ecz. Semra Kılıçtutan: Eczanenin bulunduğu ortama göre değişkenlik gösterebilir. Çevrenin isteğini analiz ederek konsept oluşturmak gerekiyor. Mesela bulunduğumuz konumda hastalar daha çok insani ilişkiler arıyor. Bu yüzden biz de eczane olarak kurumsal bir profil çizmiyoruz. Bunun dışında farmasötik bakım bilgisini kullanmak kesinlikle hastanın eczanenizi tercih etmesini sağlıyor. Son olarak günümüzde eczanenin görsel olarak hastaya hitap etmesi de önem taşıyor.


Ecz. Berk Yassıkaya: Bir eczaneyi diğerlerinden öne taşıyan en önemli husus, aslında normal olan ancak maalesef çoğu eczacının uymadığı; eczacının eczanesinin başında olup hastalara her zaman sağlık danışmanlığı yapması ve hastayı ilaç kullanımlarıyla alakalı kafasında hiçbir soru işareti bırakmadan evine yollayabilmesidir. Diğer taraftan ilgi, alaka, kurulan diyaloglar, eczanenin temizliği, ilaç envanterinin yeterliliği gibi hususlar da önemlidir.


Ecz. Zafer Korkmaz: Eczacının hasta üzerindeki ilgi ve alakası, bunun dışında hastaların eczaneyle ilgili sorunlarına önem verip çözüme ulaştırması hasta memnuniyetini ve eczanenin tercih edilmesini sağlayacaktır.


Uzm. Ecz. Funda Figen Şirin Bal: İnsana değer vermeyi gösterebilme gücü. O kadar önemli ki… Eczane ekibine ve hastalarına saygı, sevgi sunabilmek... Bu alan doğru kurulmuşsa yeni anahtarlar yeni deneyimleri açıp insanların hizmetle sağlığına kavuşmasını sağlar.


Ecz. Emine Ağca: Bir eczaneyi diğerlerinden öne çıkaracak olan bence teknisyenlerin ve eczacının mesleğe, insana olan tutumlarıdır. Biz insanla ilgili, doğrudan hastayı ve sağlığını gözeten bir iş yapıyoruz. Kendi ticari çıkarlarımızı ancak ikinci planda tutarak hastanın yararına olan adımları attığımızda doğru olanı yaparız ve işimizde başarılı olabiliriz. Eczaneyi tamamen bir ticarethane olarak gören eczacı ve teknisyenler ne yazık ki hata yapıyorlar. Sadece işlerine gelen firmaların satışının yapıldığı bir eczanedeki samimiyetsizliği bir süre sonra hissedersiniz. Bizim için önemli olan hastanın en az ve doğru ilaç ve/veya ilaç dışı ürünle sağlıklılık durumuna ulaşması ve bu durumu korumasıdır. Bunlar makul ve kıymetli tutumlar. Kısacası, eczacının ve ekibinin insanı sevmesi gerekiyor.


Ecz. Elif Erdem: Dışarıdan bakan bir göz için dekorasyonu ve vitrini, hasta içeri girdikten sonra ise eczacı ve çalışanların ilgisi olur.



4) Eczacıların sağlık danışmanlığı rolünün güçlendirilmesi için neler yapılması gerektiğini düşünüyorsunuz?


Ecz. Emine Ağca: Sağlık danışmanlığı verdiğimiz emekler sonucunda elde ettiğimiz bilgimizi kullandığımız bir alan, bir ilim. Bu konunun ilk adımı olarak eczacının doğru ve güncel bilgilerle kendisini sürekli güncelleyerek konunun içinde tutması gerekiyor. Eczanemde 23 yılı aşkın süredir hastalarıma sağlık danışmanlığı hizmeti veriyorum ve mezun olduğumuz günden bugüne bildiğimiz bazı gerçeklerin değişebildiğini görüyorum. Bunun için eczacı, bilgiye ulaşmanın gittikçe kolaylaştığı şu dönemde gerek çeşitli yayınları gerekse düzenlenen toplantı ve kongreleri takip ederek hastalarına yardımcı olabilecek gelişmelerden haberdar olmalı. Tabii ki Türk Eczacıları Birliği ve eczacı odaları bu konudaki çalışmalarını arttırmalı. Toplumda eczanenin ilaç temin edilen yer olmanın yanında, eczacı tarafından sağlık danışmanlığı hizmetinin de verildiği yer olduğu düşüncesi yerleşmelidir.


Uzm. Ecz. Funda Figen Şirin Bal: Eczacının hasta takibini klinik eczacılık ciddiyetiyle yapması; hasta-eczacı ilişkisindeki güveni oluşturup eczacının sadece ilaç temin görevini değil, hastanın ilaçla ilgili bilgi alma ihtiyaçlarını karşılamasını da sağlayarak sağlık danışmanlığı rolümüzü artıracaktır.


Ecz. Berk Yassıkaya: Türkiye’de ilaç ile ilgili konularda maalesef hastaların danıştığı ilk kişiler doktorlar. Hastalar eczaneyi sadece ilaç temin edilen yer gibi görüyor. Fakat gerçekte doktorlar ilacın içeriği ile veya ilaç etkileşimleri ile ilgili konularda bir eczacı kadar bilgili değil. Kaldı ki hasta doktora bir soru sorduğunda, doktorlar da cevaplamak için çoğu kez önce bizlere danışıyor. Bu konuda Sağlık Bakanlığı, hastane ve sağlık merkezlerinde eczacının sağlık danışmanı rolünün önemi hakkında broşürler dağıtabilir veya televizyonda yayınlanan kamu spotlarında bu konudan bahsedilebilir. Bu şekilde insanları bilinçlendirebiliriz.


Ecz. Elif Erdem: Özellikle fakültelerimizde verilen Klinik Eczacılık, Fitoterapi, Farmasötik Teknoloji ve Dermokozmetik derslerine daha çok önem verilmeli. Fonksiyonel tıp, beslenme, spor eczacılığı gibi yeni alanlarda eğitimlere başlanmalı. Sağlık danışmanlığının sosyal medya fenomenlerine bırakılmadan doğru kaynaklar aracılığıyla insanlara ulaştırılması gerekmektedir.


Ecz. Semra Kılıçtutan: Eczacı, bir sağlık profesyoneli olarak danışmanlık verdiğinde hiçbir karşılık almıyor. Sadece tacir olarak kazanç sağlıyor. Danışmanlık rolünün hissedilmesi için hizmet bedeli getirilmesi uygun olurdu. Çünkü bizleri marketlerden veya drugstorelardan ayıran özellik sağlık danışmanı olmamızdır.


Ecz. Zafer Korkmaz: Hastaların, eczacıların sağlık danışmanı olduğunu bilmesi, bu konuda bilinçlenmesi gerekiyor. Çoğu hasta eczacıların sadece ilaç satmakla görevli olduğunu düşünüyor, bunun yanında ilaçlarla ve yan etkileriyle ilgili danışabilecekleri bir birim olduğunu düşünmüyorlar. Bu konuda hastaların bilinçlendirilmesiyle daha iyi sonuç alınacaktır.



5) Pandemi sonrasında eczanenizde ne gibi değişiklikler gözlemlediniz?


Ecz. Elif Erdem: Toplum sağlığının korunması ve iyileştirilmesi hususunda 1. basamak sağlık kuruluşu olan eczaneler pandeminin ilk gününden itibaren ellerinden geleni yaptılar, önlemlerini kendi imkanlarıyla alıp kesintisiz sağlık hizmeti vermeye devam ettiler. Eczanelerimizde hastayla teması azaltmak adına kasa, banko konumlandırmalarında değişiklilere gittik ve aynı anda eczanemize 3’ten fazla kişi almadık. Şu anda da aldığımız önlemleri devam ettirmekteyiz.


Ecz. Zafer Korkmaz: Hastalarda bağışıklık sistemi üzerine bir bilinç oluştu. Bağışıklık sistemi ve hastalıkların önlenmesi hususunda hastalar daha iyi yönlendirildi.


Ecz. Emine Ağca: Hayatımızın her alanında olduğu gibi maske, mesafe, hijyen kuralları eczanemizde de uygulanmaya başlandı. Hastalarımızla aramıza sosyal mesafeyi koymak zorunda kaldık, kalıyoruz. Bunun yanı sıra takviye edici ürünlere gösterilen ilginin arttığını söyleyebilirim. Tabii hemen hemen her eczanede uygulanan, bankoların şeritlerle hastalardan ayrılması uygulamasını biz de hayata geçirdik. Bankolara monte ettiğimiz cam paravanları kullanmaya da devam ediyoruz. Pandemiyle birlikte aromaterapiden daha çok faydalanmaya başladık. Bazı uçucu yağların antiviral özelliklerinden hastalarımızın yanı sıra kendimiz de yararlanıyoruz.


Ecz. Semra Kılıçtutan: Bu süreçte tüm sağlık çalışanlarının ciddi emekleri ve kayıpları oldu ama rutinde eczacıların asla yapmasını istemedikleri işlerin eczacılara verildiğini gördük. Böylece aslında çeşitli esnekliklerin sağlanabildiğini öğrendik. Aile sağlık merkezlerinde kalabalık olmaması için hasta sayısında sınırlama getirildiğinde eczanelerin önünde kuyruklar oluşturuldu. Bu anlamda ilk etapta gözden çıkarılan bir meslek grubu olmak çok hoş olmadı. Bunun dışında belli grup ilaçlarda finansal anlamda sıkıntılar yaşandı. Miadı dolup çöpe giden çok ilaç oldu. Olumlu bir etki olarak besin takviyeleri konusunda danışmanlık hizmeti vermemizi söyleyebilirim. Eczaneler bu dönemde doğru bilginin temin kanalı oldu.


Ecz. Berk Yassıkaya: Pandemi sürecinden ülkedeki her sektör gibi eczaneler de etkilendi. Fakat sağlık sektöründe olduğumuz için diğer sektörler kadar kötü etkilenmedik. Zorlu ve riskli şartlarda çalıştığımız vatandaşların gözlerinden kaçmadı ve bir nebze de olsa eczanelerin önemini anladılar diye düşünüyorum.


Uzm. Ecz. Funda Figen Şirin Bal: Pandeminin başından beri çok çalışıyoruz. Hastalarımızın her okunan bilgiyi ilk sordukları yer eczaneler oldu. Hastalıktan korunmalarıyla, aşılanmalarıyla, covid geçirdikleri süreçte ilaç kullanımlarıyla ilgili birçok hastayı takip ettik. Doğru bilgi için çok klinik çalışma okuduk. Covid yönetimi, kullanılacak ilaçlar ve tedavi destekleriyle ilgili edindiğimiz bilgileri hastalarımız ve doktorlarımızla paylaştık. Covid süreçlerinde eczanem olarak tüm ekip arkadaşlarımla hastalarımızın sağlık ihtiyaçları olduğunda yanlarında olduğumuzu gösterdik.


6) Son olarak eczane eczacılığı yapmak isteyen öğrencilere verebileceğiniz tavsiyeler var mı?


Ecz. Zafer Korkmaz: Eczane eczacılığı yapmadan önce muhakkak eczane işletme deneyimlerinin olması gerekiyor. Bu konuda mezun olmadan önce uzun bir müddet staj yapmaları kendileri için çok pozitif olacaktır.


Ecz. Emine Ağca: Eczacılık öğrencilerine, eczane eczacılığı yapmak istediklerinden emin olsalar ya da olmasalar da, kendilerince eczane eczacılığını iyi yaptıklarını düşündükleri eczacıların eczanelerine gidip gözlemlerde bulunmalarını tavsiye edebilirim. Eczanedeki tüm ekiple görüşsünler ve sorularını onlara mutlaka yöneltsinler. Eczacı ve eczane çalışanlarıyla görüşmek, ilk etapta dışarıdan görünmeyen bazı konularda ufuklarının açılmasını sağlayarak eczane eczacılığının iç yüzünü onlara gösterecektir. Ben bir işe başlarken bir ya da birkaç rol model almaya hep sıcak bakarım. Herkesin tarzı başkadır ve onlardan öğreneceklerimiz, önümüzde açılacak kapılar vardır. Stajlar da bunun içindir. Stajların hakkıyla yapılması gerektiğini düşünüyorum. Sevgilerimle…


Ecz. Elif Erdem: Eczanenizi açana kadar hayatınızı yaşayın :). Eczane sahibi olunca, tüm enerjinizi eczanede harcamak durumunda kalacaksınız.


Ecz. Berk Yassıkaya: Eczane eczacılığı yapmak isteyen öğrencilere tavsiyem öncelikle kararsızlarsa “Kamuya mı gireyim, ilaç firmasında mı çalışayım ya da eczane mi açayım?” düşüncesinde olup en kötü eczane açarım diye düşünüyorlarsa; bu kişiler için eczane açmak doğru bir seçenek olmayacaktır fakat kafasında eczane açmayı netleştirmiş ve bu işi severek yapabilirim diyenler için tavsiyem; öncelikle eczanesini ne üzerine açacağına karar verip (sadece ilaç veya ilaç ve dermokozmetik ağırlıklı gibi) açacağı yer tayinini ona göre yapmalı. Eğer sıfırdan bir eczane açacaklarsa raf dizaynı, teşhir rafları gibi konularda profesyonel destek almalarında fayda var. Eczaneyi açtıktan sonrasında, en önemli konulardan biri eczaneyi tamamen ticarethane olarak değil, sağlık danışmanlığı yapılan yer olarak görmek ve zorunlu durumlar haricinde sürekli işinin başında olmaktır. Yeniliklere sürekli açık olup takipte kalınması ve bu konuda çalıştırdığı teknisyenlerden daha bilgili olunması çok önemlidir. Ek olarak, stresli bir iş olduğu için dışarıdan göründüğü kadar kolay olmadığını bilerek eczane açmaya kendini mental olarak hazırlamakta fayda var.


Uzm. Ecz. Funda Figen Şirin Bal: Eğitiminize önem verin. Stajlarınızı farklı eczaneler görerek, içlerinde tam gün mesaiye kalarak, çok çalışarak yapın. Sonra mutlu olduğunuz eczaneyi örnek alıp o ortamı geleceğiniz için başlangıç sayarak ve geliştirerek daha iyisini oluşturmaya hedeflenin. Konunun özü: Eczacılık, eczanede uzun soluklu bir iş. Eczane deneyimleyecek arkadaşlarımın çok çalışacakları bir serüvene hazırlanmalarını ve süreci keyifle yönetmelerini dilerim. Sevgilerimle…


Ecz. Semra Kılıçtutan: Günümüzde eczane açılabilecek yerler çok azaldı. Kişinin hedefinde gerçekten eczane açmak varsa ve eminse kendini geliştirip en yakın zamanda hayata geçirmesi gerektiğini düşünüyorum. Eğer seçme hakkı varsa hangi bölgede yapmak istediğine dair doğru karar vermeli. Seçilen bölge göz önüne alınarak dermokozmetik, fitoterapi vb. konseptlerde uzmanlık edinebilir. Bunun dışında sadece fakültedeki bilgilerin yetmeyeceğini, sağlam bir işletme ve muhasebe bilgisi gerektiğini bilmeli.



Ecz. Berk Yassıkaya (Berk Eczanesi - Merkez/Isparta)


Ecz. Elif Erdem (Elif Eczanesi - Çiğli/İzmir)


Ecz. Emine Ağca (Yeni Çetiner Eczanesi - Gaziemir/İzmir)


Uzm. Ecz. Funda Figen Şirin Bal (Dedem Eczanesi - Üsküdar/İstanbul)


Ecz. Semra Kılıçtutan (Semra Eczanesi - Esenler/İstanbul)


Ecz. Zafer Korkmaz (Fulya Eczanesi - Pendik/İstanbul)


Okuyucularımızdan gelen soruları yanıtlayan değerli eczacılarımıza teşekkür ederiz.


Hazırlayan: Alperen Kocabaş, Efekan Güney, Melda Arığ, Rabia Asar, Serra Koç, Sude Durak


Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page